Tuğba Hacısüleymanoğlu ile Röportaj
Sanat, ruhun gıdasıdır. Ruhunuzu beslerken yaratıcı yanınızı ortaya çıkartır, özgür hissettirir, hayatı anlamlı ve renkli kılar. Sanat bu kadar önemli ise, sanatı ortaya çıkartan sanatçının önemini bir düşünün isterseniz… Create the Craft tüm bunların önemini bu kez bir sanatçı ile vurgulamak istedi. Artrio markası ve Soul’ n Art galerinin sahibi Tuğba HACISÜLEYMANOĞLU atölyesinin kapılarını tüm samimiyeti ve sıcaklığıyla açtı bize. Tablolarındaki gizemli çekicilik, atölyesinin sadeliğinde de hissediliyor. Yaratıcılığını yalnızca tablolarında değil, kendi markası ve sanat galerisinde de görmeniz mümkün…
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1987 yılında doğdum. Bilkent Üniversitesinde İşletme ve Finans okudum, mezun olduktan sonra bir süre okuduğum alanda çalışsam da sanatçı tarafım daha ağır bastı ve bu yönde ilerlemeye devam ettim. Şu anda da hem sanatçı hem de galeri sahibi olarak çalışmalarıma devam ediyorum.
Nerede büyüdünüz?
İstanbul’da doğdum ve büyüdüm. Üniversite için 5 sene Ankara’da yaşadım sadece sonrasında tekrar İstanbul’a döndüm.
Küçükken sanata ilgi duyar mıydınız? Sanat, sizin hayatınıza nasıl dahil oldu? Ailenizde sanatçı var mı?
Sanat küçüklüğümden beri benim içimde, hayatımın her anında vardı. Küçükken bebeklerden ya da diğer oyuncaklardan çok resim malzemelerim vardı benim, onlardan daha çok keyif alıyordum. Evin duvarlarına bile resimler yapıyormuşum bebekken gizli gizli J Ailemde bir tek benden küçük olan kuzenim ressam olsa da babamın da sanatsal yönü zengin, kendisi çizimleri çok başarılı olan bir mühendis.
Çok farklı bir alanda eğitim almış olmama rağmen bir gün sanatla ilgili bir işim olacağını zaten biliyordum ve bunu içten içe planlıyordum. Aslında aldığım eğitim ve kurumsal hayattaki tecrübelerim, sanatçı olarak ve aynı zamanda galeri sahibi olarak bir şirketi yürütürken karşıma çıkan birçok zorluğu yenmemi sağlıyor. Çünkü gerçekten para kazanabilmenin, işini devam ettirebilmenin, özgürce sanat yapabilmenin zor olduğu bir ortamdayız. Ve bu sektörde işin finans ve operasyon yönetimi kısmından anlamak çok önemli.
Profesyonel sanat hayatına girişiniz ne şekilde oldu? Ne kadar süre kurumsal hayatın içerisinde bulundunuz?
Üniversiteden mezun olduktan sonra 4 sene finans sektöründe çalıştım. Daha sonra, kendi atölyem ile beraber mimari projelere sanat ve tasarım desteği veren şirketim Artrio’ yu kurdum. Soul’ n Art Galeri’ nin kuruluşu da bunları izledi, galeride şu anda sergiler ve sanatsal etkinlikler yapıyoruz.
Kurumsal hayat ile sanat hayatı arasındaki fark sizce nedir?
İkisinin de kendine göre artıları ve eksileri var. Her ikisini de tecrübe etmiş biri olarak tabii ki de sanat hayatını tercih ediyorum. Ama en önemli fark sanat hayatında gerçekten özgür ve kendiniz gibi olabiliyorsunuz.
Tablolarınızın farklı bir tarzı var. Bize biraz tarzınızı anlatabilir misiniz?
Genelde yağlı boya ve akrilik çalışıyorum. Bugüne kadar hiçbir atölyede başkalarıyla çalışmadığım için kendi kendime öğrendim her şeyi ve kimsenin tarzından etkilenmedim ya da esinlenmedim. Genelde tüm tablolarımda kullandığım lekelerim, desenlerim var. Genelde soyut kompozisyonlar kullanıyorum, ya da figürleri gölge şeklinde yerleştiriyorum.
Artrio markasının hikayesi nedir?
Artrio, ilk bu yola çıktığımda kurduğum marka. Estetik ve işlevselliğin gücü ile günlük hayatlarımıza dokunarak, mekan – insan ilişkisini geliştirmeye odaklanmış sanat ve tasarım hizmetleri sunuyor. Mimari projelerin kurgusuna sanatsal ve görsel anlamda tamamlayıcı işlerle, tablo, heykel, obje, tasarım ürünler ve mobilyalar ile destek veriyoruz. Artrio markası altında resim, heykel, iç mimari, cam sanatı, tasarım gibi birçok farklı alanda üretim yapan sanatçılarla çalışıyoruz.
Soul’ n Art galeriden bahsedebilir misiniz? Nasıl ortaya çıktı? Planlı mıydı?
Aslında sanat hayatıma ilk başladığımda, şu anki Soul’ n Art Galeri mekanını sadece atölye ve
Artrio için ofis olarak kullanıyordum. 2 senenin sonunda böyle ferah alanı ve yüksek enerjisi olan bir mekanı yeterince değerlendirmediğimize karar verdik. Ama alışılagelmiş galerilerden hem iç mimari kurgusuyla hem yer alan sergiler ve yapılan etkinlikleriyle sıyrılan, sanata daha farklı bir açıdan alan açan bir mekan. Soul’ n Art ulaşılabilir sanat ürünlerinin mutfağı ve aynı zamanda sergilendiği bir sanat alanı. Bizim için sanat izleyicisi de üreten kadar değerli, bu yüzden izleyicileri interaktif bir üretim alanının içine davet eden bir yapımız var.
Mayıs ayı içinde Soul’ n Art Galeri’ de gerçekleşecek etkinliklerden bahsedebilir misiniz?
Mayıs ayı biraz hareketli geçecek. Öncelikle 5-7 Mayıs tarihlerinde bir pop-up tasarım sergimiz olacak, Filiz Önder-Visal Çölgeçer’ in takı ve objelerinden oluşan. Ardından Ankara’dan gelecek bir fotoğraf sanatçımız var, 9-21 Mayıs tarihleri arasında Bekir Kıraç’ın Siyah-Beyaz Kareler adlı fotoğraf sergisine yer vereceğiz. Sonrasında 23 Mayıs’ ta ise Çağdaş Türk Sanatı ’na büyük katkılarıyla tanınan Abidin Dino’ nun edisyon işlerinin sergileneceği bir diğer sergimiz açılacak.
Create the Craft olarak iş hayatında başarı için çalışmak ve emek vermenin dışında
yaratıcılığı geliştirecek ilgi alanlarına sahip olmak, farklı bakış açıları kazandıracak etkinliklere katılmak gerektiğini düşünüyoruz. Sizce başarı için çalışmak ve emek vermenin dışında neler yapılmalı?
Yaratıcı bir alanda çalışırken inanmak ve yaptığınız şeyi sevmek en temel noktadır. Ama en önemlisi onu bir iş, bir yük olarak görmemek. Ben şuan yaptığım şeye tam anlamıyla işim diyemem. Bu benim yaşam tarzım, hayatımın ayrılmaz bir parçası. O zaman çalışıyormuşsunuz gibi gelmiyor, zaten hayatı güzel ve keyifli yaşamak istiyorsan, işini de iyi yapmış oluyorsun.
Sanatsal etkinliklerin insan üzerindeki etkileri sizce nelerdir?
Bence psikolojik iyileştirici bir etkisi var. Çünkü gözüne güzel gelen, sana bir şeyler hissettiren her şeyin ruhu iyileştirici bir yanı vardır. Bunun için sanatta uzman olmaya gerek yok.
Hobileriniz var mı?
Evet, motosiklet kullanıyorum, Ducai Scrambler’ım var. Onun dışında snowboard, kite sörf ve bol seyahat.
Create the Craft için ne düşünüyorsunuz?
Yaratıcı insanlara esin kaynağı olduğunuzu düşünüyorum. Okuması oldukça keyifli içeriklerinizle besleyici ve ilham verici bir platform, başarılarınızın ve bu güzel işlerinizin devamını diliyorum.
Hızlı Soru Cevap;
-En son okuduğunuz kitap?
Franz Kafka Dönüşüm
-En son sosyal medya paylaşımınız?
İnstagram’ da atölyemden minnoş kedi yavrularımla bir kare :)
- En son katıldığınız sanat etkinliği?
Düşsel Manifesto – Kanyon Join+idea
- En sevdiğiniz ressam?
Taner Ceylan, özellikle kendisinden dolayı.
- Aşk mı iş mi?
İş :) çünkü işim benim hayatım aslında ona iş diyemem, hayatım iyi olursa aşk hayatım da iyi olur.
- Hayat sloganınız?
İlk hissettiğin doğrudur.
*Telif hakkı Create The Craft' a aittir.