Melis KOLYOZYAN ile Happy Ceramics
Nedir bu Happy People? Happy Ceramics?
Sanatçılar eserleri için bir karakter oluşturur. Masal kahramanları gibi her birinin kendine özgü hikayesi vardır. Happy Ceramics bizi mutlu karakterleriyle kendine çekmiş, hikayesi ile ilgili merak uyandırmıştı. Kurucusu ve bu karakterlerin yaratıcısı olan Melis KOLYOZYAN, hikayesini dinlememiz için bizi atölyesinde ağırladı. Eserlerine baktığınızda yüzünüzde oluşan tebessümü Melis Hanım ile sohbetinizde de hissediyorsunuz. Atölyenin sıcaklığının, heykellerin sempatikliğinin onu ortaya çıkartan sanatçıdan kaynaklandığını anlamamız zor olmadı. Kendisi yarı Fransız olan Melis Hanım ile eğitim hayatından, nasıl atölye sahibi olduğuna, seramik tutkusundan, heykellerinin karakterlerine kadar birçok konudan bahsettik. Sorularımıza tüm samimiyetiyle cevap verirken sanatın ve sanatçının toplumdaki önemini bir kez daha hissetmiş olduk!
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İş hayatına nerede ve nasıl başladınız? Kurumsal hayat tecrübeniz var mı?
1981 İstanbul doğumluyum. Eğitimimi Fransız Lisesi Pierre Loti’ de ve sonrasında Fransa’ da Paris
Dauphine Üniversitesi’ nde tamamladım. 2004 yılında Türkiye’ de kurumsal hayata adım attım ve 10 yıl boyunca farklı şirketlerin pazarlama departmanlarında çalıştım. 2014 yılında daha fazla dayanamayıp 5 yıldır hobi olarak yaptığım seramiği profesyonel hayata taşıyarak kurumsal işimden istifa ettim. Kendi atölyemi kurdum. 2015’ te Fransız Seramik Sanatçısı Anne-Sophie Gilloen’ in eğitimine katıldım ve heykellerimin boylarını nasıl büyütebileceğimi gördüm. Bu yolda daha büyük heykellerle yoluma devam ederken Fransa’ da Douai Sanat Okulu’ nun “International Small-Form Ceramics Competition 2016” seramik yarışmasında çan tasarımı ile dereceye girdim ve işlerim Fransa’ da sergilendi. Aynı zamanda naif heykellerime eşlik etmesi için illüstrasyon sanatçısı Beril Ateş ile resim çalışmaya başladım. Böylece 3 boyutlunun yanında 2 boyutlu çalışmalarımı ve her ikisini birleştirdiğim tabloları / heykelleri gerçekleştirdim.
Küçükken sanata ilgi duyar mıydınız? Seramik ilginiz ne zaman başladı?
Evet resim dersinden fotoğrafçılığa kadar bütün dallara ayrı ayrı ilgi duydum. Hep hayalimde
vardı. Ama esas 2010 yılında seramikle tanışınca ilerde yapmak istediğimin bu olduğunu anladım ve ilk defa kurumsal hayatı bıraktıracak cesareti toparlayabildim.
Ailenizde sanatçı var mı?
Eşim müzisyen :) Kardeşim de fotoğraf ile ilgileniyor. Annem de ben küçükken hep resim yapardı.
Çocukların yeteneklerini ortaya çıkartabilmek için sizce neler gerekli?
Sanata daha çok yer veren bir eğitim sistemi. Küçükken sanatla daha çok iç içe olabilmek...
Çocuğunuzun sanatçı olmasını ister misiniz?
Tabi isterim ama önemli olan sevdiği işi yapması olur.
Kurumsal hayat ile sanat hayatı farkı size göre nedir?
Hem avantajları hem dezavantajları var tabi. Bir taraf siyah bir taraf beyaz değil. Sizin hangi tarafta daha mutlu olduğunuz önemli. Kurumsal hayat hem maddi hem manevi olarak daha düzenli. Özgürlüğünüz de ona göre daha kısıtlı. Kendi işinizde ise harcadığınız tüm eforu kendiniz için harcıyorsunuz, daha fazla hayal kurabiliyorsunuz, tatmini daha fazla ve ben çok daha mutluyum. Self disiplin motive kalabilmek ve sürdürebilirlik çok önemli tabi.
Happy Ceramics nasıl ortaya çıktı? Atölyenizin kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?
İlk yarattığım karakterler Happy People adında mutlu heykellerdi. Mutlu balonları ve canlı renkleriyle saf ve masalsı bir dünyanın sevimli karakterleriydi onlar. Daha sonrasında koleksiyon genişledi ve ekibe kafalar, vazolar ve binbir türlü başka karakter de katıldı. Böylece Happy Ceramics mutlu büyük bir aile oldu. Sonrasında bu küçük ebatlı seriye büyük heykeller de katıldı ve ortaya daha sanatsal bir portfolyo çıktı.
Seramik ile oluşturduğunuz bir figür, bir tarz var. Bu tarzı bize anlatabilir misiniz?
Esasında gülümseyen ve mutlu karakterlerimin aralarında mutsuz ve şaşkın olanlar da çok fakat hepsinin ortak yanı komik ve ironik olmaları diyebilirim. Mizahın hayatımda ve çalışmalarımda çok önemli bir yeri var. Eğer bir heykel beni gülümsetip mutlu etmiyorsa o işimi tamamlamış saymıyorum. İzleyiciden beklediğim ve beni tatmin eden tepki de bu. Geçen sene Galeri Selvin’ de ilk kişisel sergimi gerçekleştirdim. Sergiye gelen insanların sergiden daha mutlu ve gülümseyerek ayrıldığını gözlemledim. Bunu tecrübe etmek benim için paha biçilemezdi. Ayrıca insan figürünü de en sade ve yuvarlak haliyle seviyorum. Bu yolla da çok sert bir malzeme olan seramiği yumuşak ve naif göstermeyi seviyorum.
Heykellerin yapım sürecinden bahseder misiniz? Tasarlarken ürün çalışmalarınızın geçirdiği aşamalar neler?
Öncelikle taslaklarımı oluşturuyorum. Bazen çizerek bazen de yapacaklarımı kafamda tasarlıyorum. Seramik heykellerimi yapma aşamasında birebir taslaklara uymaya çalışıyorum. Malzeme bazen farklı yönlere gitmek istiyor. Bu bazen iyi sonuçlar da verebiliyor. Sonrasında işler seramik üretim sürecinde olması gereken o uzun ve meşakkatli yoldan geçiyor. İşlerin 1-2 hafta kuruma süreci ikişer kez fırınlanması ve arada boyanması gibi. Ama son fırını açtığınızda aldığınız haz tabi ki çok büyük. Ve bazen sonunda çıkan heykelin taslağa nasıl bu kadar benzediğine ben de şaşırıyorum.
Kendi atölyemde çok küçük bir fırınım var. Bazen bu beni daha yaratıcı olmaya teşvik ediyor. Heykelleri nasıl 2-3 parçaya ayırabilirim diye hesaplama yapıyorum. Bazen de çalışma esnasında kendimi kaptırıp bunu gözden kaçırıyorum ve sonrasında fırınıma sığmayan işleri farklı atölyelere taşımak zorunda kalıyorum…
Çalışmalarınıza ulaşmak isteyen kişiler ne yapmalı? Nerelerde bulabilirler?
Öncelikle Maçka-Valideçeşme’ deki dükkanım ve atölyem var, orada işlerime ulaşabilir ve beni ziyaret edebilirler.
Instagram hesabım @happyceramics ve @meliskolyozyan
Web sitem happyceramics.net ve meliskolyozyan.com
Onun dışında çalıştığım galeriler:
Galeri Selvin, Istanbul
IROK Galerie, Hollanda
Yes Art Gallery, Belçika
Satış noktaları:
Nişantaşı Z-Mix ve kendi atölyem.
Create the Craft için ne düşünüyorsunuz?
Sanat ve zanaata değer veren platformlar olması ve destek vermeleri çok güzel. Size bunun için teşekkür ederim.
Hızlı Soru Cevap;
En son okuduğunuz kitap?
Orhan Pamuk – Sessiz Ev
En son sosyal medya paylaşımınız?
Her gün yaptığım seramiklerle ilgili bir paylaşım yapmaya çalışıyorum. En son yeni yaptığım tabakları paylaştım.
En sevdiğiniz mekan?
Evime de yakın olması sebebiyle şu aralar Kuzguncuk’ taki Pulat Çiftliği.
En sevdiğiniz sanatçı?
Picasso.
Aşk denilince aklınıza gelen?
Heyecan :)
Bebek denilince aklınıza gelen?
Mutluluk :)
Hayat sloganınız?
Şu hayatta istediğini yapabilirsin.
Fotoğraf - www.haldunhakan.com
*Telif hakkı Create The Craft' a aittir.