Ara

Burcu ERENKUL ve Ralli Şampiyonluğu!

FGD
2 May 2018
5 dakikada okunur

Türkiye' nin en genç kadın ralli şampiyonu olan Burcu Burkut ERENKUL kadının istedikten sonra her alanda başarılı olabileceğinin en güzel örneklerinden biri. Kendisiyle çocukluğundan bu yana otomobil sporlarına olan sevgisinden konuşurken böylesi masum ve narin bir güzelliğin pistte havada görünen bir aracı kullanıyor olması epey şaşırtıcı gelse de bir kadın girişimci olarak oldukça gurur verici ve gelecek adına umut vaat edici geldi. TRT Haber kanalında sunduğu "Otoyorum" programının ardından oyunculuk eğitimi de almaya başlayacak olan Burcu Burkut' u yakın zamanda ekranlarda daha fazla görüyor olacağız. Ama onun öncesinde Create The Craft ile festival ve atölye konuğu olarak bizlerle olacak...

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Kimdir Burcu ERENKUL?

6 Şubat 1989 yılında İstanbul’da doğdum. Liseyi Kadıköy Kemal Atatürk Anadolu Lisesi’nde okudum. Üniversite eğitimimi ise İstanbul Aydın Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünden mezun olarak tamamladım.

Eğitiminiz ile işiniz birbirine paralel mi ilerliyor?

Evet, çeşitli otomobil içerikli televizyon programları sundum ve sunmaya devam ediyorum. Bunun haricinde dizilerde ve filmlerde “stunt driver” olarak yer alıyorum. Önümüzdeki günlerde ise oyunculuk eğitimi almaya hazırlanıyorum.

Araçlara ve araç kullanmaya ilginiz ne zaman başladı?

Otomobillere karşı ilgim babam sayesinde çok küçük yaşlarda başladı. Babam ben 3-4 yaşlarımdayken oyuncaklarımı otomobillerden yana seçerdi ve yarış izlemeye götürürdü. Trafiğe kapalı alanlarda daha bu yaşlarda babamın kucağında otomobilin direksiyonuna geçtiği hatırlıyorum. Sonrasında babam yarışmaya başladı onun yarışlarını izlemeye gittim. Ama profesyonel olarak ilgim 7 yaşında Karting yarışlarına katılarak başladı.

Araç kullanmadaki başarınız ilginizden mi yoksa aynı zamanda küçük yaşta aile desteğiyle ve eğitimi ile mi bu noktaya kadar geldi?

Bence her ikisi de. Ailemin desteği sayesinde otomobil sporları ile tanıştım ama kendi ilgim ve isteğimle bu sporda var olmaya devam ettim ve ediyorum. Bence ikisi de olması gerekiyor özellikle aile desteği siz yarışırken çok önemli ve çok değerli. Bir de ilgi kısmı var otomobil sporları çok zorlu bir yolculuk özellikle bir kadınsanız çok kolay şartlarla karşılaşmayabiliyorsunuz. Maddi olarak sizi çok zorlayan bir spor o yüzden büyük bir aşk duymuyorsanız bu sporda var olabilmek çok kolay değil. Ben ikisine de sahip olduğum için bu spor için uzun soluklu işler yapmayı başarabildim, umarım bundan sonra da böyle devam ederim.

Ralli pilotu olup yarışmalara katılma sürecinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Benim spordaki yolculuğum otomobil sporlarının anaokulu olarak adlandırılan Karting ile başladı. 15 yaşıma kadar Karting yapmaya devam ettim. 16 yaşımda ilk kez bir yarış otomobiliyle pistte yarışma fırsatı yakaladım. Bu tarihte pistlerde yarışan en genç pilot oldum. Ralli ile tanışmam ise tamamen plansız oldu diyebilirim. Babam 3 yarışlık bir şampiyonaya katılma kararı aldı ben de 18 yaşımdaydım ve ehliyetimi yeni almıştım. Sonra bana “co-pilotum olur musun” dedi ve biz o şampiyonaya birlikte katıldık. Ralli ile tanışmam co-pilot koltuğunda oldu ve o

günden sonra bu branşta çok mutlu olacağımı hissettim ve yolumu Ralli branşından yana çizdim. İlk yarışımı 2008 yılında İstanbul Rallisi’ne katılarak gerçekleştirdim ancak bu yarış benim için bir dönüm noktasıydı diyebilirim. Otomobil sporlarının hangi branşında yarışırsanız yarışın maddi desteğe ihtiyacınız var çünkü pahalı bir spor. Benim de ilk ralli startımı verebilmem için sahip olmam gereken bir bütçe vardı. Ben de beni tanıyan tanımayan herkese bu yöndeki hayallerimi anlatarak 10 TL istedim ve bu kişilere sponsorluğu anlattım. Bana destek olan herkesin fotoğrafını otomobilimin üzerine yapıştırdım. Gerekli bütçe tamamlandığında start almaya hazırdım ve tek hedefim bu zorlu toprak rallide finişe gelebilmekti. Finişe gelmeyi başardım ve bu şekilde hayallerimin startını vermiş oldum.

Yarışlardaki dereceleriniz neler?

Yarış bazında pek çok birincilik-ikincilik- üçüncülük var ama ben size benim için en önemlilerini söyleyeyim. 2010 yılında erkekler arasında yarıştığım N3 sınıfında İstanbul birinciliği, 2010 İstanbul kadınlar Şampiyonluğu (bu şampiyonluk beni en genç kadın ralli şampiyonu yaptı ve bu unvanı hala elimde tutuyorum) 2012 erkekler arasında yarıştığım Sınıf 8’de Türkiye birinciliği başarılarımdan bazıları.

En genç kadın ralli şampiyonusunuz, yaşadığımız ülkede bu şekilde anılmak size ne hissettiriyor?

Çok gurur verici tabi ki.. Çok emek verdiğim bir sporda böylesine kalıcı bir unvanla anılmak emeklerimin bir karşılığı gibi. Ama bir yandan da bu sporda daha çok kadın yer alabilir daha çok genç arkadaşımız daha güzel başarılara imza atabilir buna yürekten inanıyorum. İsterim ki ilerleyen dönemlerde benim 21 yaşımda elde ettiğim bu başarıyı bir kadın pilot daha geriye çekebilsin daha güzel başarılara imza atabilsin.

Bir yarış sürecinden bahsedecek olursak öncesindeki hazırlıklarınız, yarış sırasında ihtiyaç duyduklarınız neler oluyor?

Türkiye Ralli Şampiyonası’nda 7 yarış bulunuyor ve yarışların çoğu İstanbul dışında bazen yurtdışı yarışlarımız da oluyor. Gideceğimiz yere göre hazırlıklarımızın süresi değişebiliyor ama genellikle 1 hafta öncesinden hazırlanmaya başlıyoruz. Yarışa çıkmadan önce mental hazırlık çok önemli, en önem verdiğimiz şey bu oluyor. Önceki yıllarda yaptığımız bir yarışa gideceksek bir yıl önce neler yapmışız bunlara bakıp in-carlarımızı (araç içi kamera) izliyoruz. Beslenmemize dikkat ediyoruz. Uzak yarışlara Çarşamba ya da Perşembe gününden gidiyoruz. Cuma günü resmi antrenman günü. Standart yol otomobilleriyle yol keşfi yapıyoruz. Yarışılacak etaplar değişmiş olabilir bu yüzden antrenman çok önemli yol notlarımızı yazıyoruz. Yarış programına göre değişiklik göstererek Cuma akşamı ya da cumartesi sabahı olacak şekilde şehir merkezlerinden sembolik start alıyoruz. Trafiğe kapalı etaplarda yarıştıktan sonra finişe ulaşıyoruz. Yarış sırasında yüksek dozdaki adrenalin sebebiyle ihtiyaçlarımız ne aklımıza geliyor ne de hissedebiliyoruz. En çok zorlandığımız şey tuvalet ihtiyacı olabiliyor çünkü çoğunlukla şehir merkezinden uzaklarda dağ yamaçlarında yarışıyoruz. Yeme içme ihtiyacımızı şehir merkezlerinde kurulu olan servis alanlarımızda gideriyoruz. Yarışlarımız çoğunlukla yaz aylarında yapıldığı için sıcak havalar şartları daha da zor bir hale getirebiliyor. Her yarış yaklaşık 3,5 kilo su kaybediyoruz. Bu gibi zorlukları finişe gelmek bize unutturuyor tabi ki.

Bir kadın olarak bu şekilde başarılı bir pilot oluşunuzun yarış süreçlerinde size artısı ya da eksisi oluyor mu?

Bugüne kadar eksisi hiç olmadı diyebilirim. Aksine artısını çok yaşıyorum. Erkek egemen bir sporda kadınların az olması toplumda örnek olmanıza sebep olabiliyor bu sebeple biraz daha fazla sorumluluk yüklüyor ama ben bunu hiçbir zaman eksi bir şey olarak görmedim. Birileri için örnek olabilmek çok özel bir duygu. Başarı her zaman yeni sorumluluklar yeni hedefler getiriyor insana her zaman hedefi biraz daha büyütmek gerekiyor. Eksi diyebileceğim tek şey kadınlara karşı olan ön yargı bazen olumsuz ve saygıyı aşan tavır ve davranışlarla karşılaşmıyorum dersem yalan söylerim bu tarz düşüncelerin de zaman içinde yıkılacağını düşünüyorum.

Otomobil sporlarında en önemli desteklerden biri de sponsorluklar. Sponsor bulurken zorlanıyor musunuz? Hali hazırda sponsorlarınız var mı?

Spora başladığım ilk dönemlerde sponsorluğu ve otomobil sporlarını anlatmak pek kolay olmuyordu. Zaman içinde çok iyi markalarla çok güzel iş birlikleri yaptık. Markaların bir sporcuya değer vermesi güvenmesi kadar güzel bir şey yok. Özellikle otomobil sporları büyük maliyetleri olan bir spor bu sebeple maddi destek bizler için çok önemli. Hedefleriniz de sponsorluk bütçelerinizle paralel ilerliyor. Bütçeler azaldıkça hayallerinizden vazgeçmek zorunda kalabiliyorsunuz. Bu biraz üzücü olabiliyor açıkçası bu dönem benim için biraz bu şekilde ilerliyor diyebilirim. Ekonomik sebepler beni bir süredir etaplardan geri koysa da sponsor ve destek arayışım devam ediyor.

Bu sizin için hobinin ötesine geçmiş hayatınızın bir parçası hatta tutkusu gibi bir izlenimim var? Siz bunu nasıl tanımlıyorsunuz?

Kesinlikle öyle ben hiçbir zaman bu sporu bir hobi olarak görmedim aksine hayatımın tam orta

noktasına koydum ve iyi ki de öyle yapmışım. Hayata dair pek çok şeyi bu spor sayesinde öğrendim. Hayata bakış açım, hedeflerim, stratejilerim hep bu spor sayesinde değişti ve önem kazandı. Bu sebeple ömrümün sonuna kadar 22 yıldır emek verdiğim bu spor hayatımın orta noktasında olmaya devam edecek.

Bildiğimiz kadarıyla birçok reklamda araç kullanımı konusunda sizden destek alınıyor? Detayları nelerdir?

Evet; ihtiyaç olan projelerde stunt driver olarak yer alıyorum. Stunt driver Türkiye’de yaygın olarak kullanılan dublörlüğün otomobil ile birlikte olanı diye özetleyebilirim. Bu konuda çok deneyimli bir ekiple çalışıyorum. Dizi ya da filmlerde kadın oyuncuların yerine senaryonun gerektirdiği şekilde ben kullanıyorum. Kafanızda canlanması adına otomobillerle yakın takipler, senaryo gereği makaslar, spinler, sıfır çizmeler gibi sahneler olarak örneklendirebilirim.

Sunuculuk konusundaki hedefleriniz nelerdir?

Sunuculuk benim için bir hayaldi sporumla ilgili projelerde yer almak hayal ettiğim bir şeydi bunu başardığım için çok mutluyum yeni hedeflerim biraz daha oyunculuk yönünde olabilir. Ama sunuculuğu bir gezi programı yapmadan bırakmak istemiyorum.

Sunuculuğunu yaptığınız programlar var, neler bunlar?

Bugüne kadar pek çok televizyon kanalında program sundum.

Show Max ile başladığım sunuculuk kariyerimde en son TRT Haber kanalında “Otoyorum” isimli otomobil programını sundum. 1 Ocak 2018 itibariyle anlaşmamızın sonuna geldik ama yeni projeler yolda.

Hızlı Soru Cevap;